Metropolis ile 8 Maddede Etkili Sunum Teknikleri

 

 

 Etkili sunum tekniklerini kullanarak akılda kalıcı ve ikna edici sunum yapmak sanattan öte, bir beyin bilimidir. Son yıllarda, beynin nasıl çalıştığını anlamak için büyük miktarda kaynak ve çaba harcandı. Bu sizin için iyi bir haber; özellikle de bir topluluğun aklını ve gönlünü çelmenizi gerektiren hitaplar yapıyorsanız. Nöroloji araştırmaları her iş insanının sunumlarında kullanması gereken onlarca verimli bilgiyi ortaya koyuyor.

 

 

İşte sizler için derlediğimiz sekiz önemli kural:

 

1. Sahnelerinizi her zaman özelleştirin

 

 İnsanlar benzer arzu ve hayallere sahiplerdir fakat bu benzerliklerin altında kişiden kişiye değişen farklılıklar bulunmaktadır. Buradan yola çıkarak, sunumlarınızın bu eşsiz topluluk için önemli olan neyse, onu göstermesi gerektiğini söyleyebiliriz. Sunumlarınıza her zaman eklemeniz gereken şeylere birkaç örnek:

  • Topluluğa bir anlam ifade eden terminolojiler

  • Bahsettiğiniz noktaların, topluluğun tecrübeleri çerçevesinde anlam ifade ettiğinin kanıtı

  • Topluluk için uygun ve ilginç olan detaylar

  •  

2. Söylemekle kalmayın, hem söyleyin hem de gösterin

 

 Nöroloji alanında yapılan son araştırmalar, insanların kelimeleri ve resimleri beynin farklı kısımlarında işleme soktuğunu gösteriyor. Metropolis interaktif haritalı sunum aracı ile amaçladığımızda bu. Sunumlarınızda harita üzerinde yazıların yanında resimlere ve videolara da yer verirseniz, sunumunuzda verdiğiniz mesajın hatırlanma ihtimalinin katlamış olursunuz.

 Önemli bir noktaya değineceğiniz zaman sahnenizde yazı ve grafiği birlikte kullanmaya bakın. Ekleyeceğiniz bir videoysa insan beyninin farklı kısımlarının harekete geçmesini sağlayacağı için, sunumuzu gerçek anlamda daha akılda kalıcı hale getirecektir.

 

3. Topluluğun dikkatini nasıl yönlendireceğinizi planlayın

 

 Seyircinizin argümanınızı takip ettiğinden emin olabilmek için, sunumunuzun önemli kısımlarını daha büyük, daha parlak (ya da daha gürültülü) yapın. Seyircilerinizin verdiğiniz mesajın, sunumun tam olarak hangi kısmında olduğunu takip edebilmesi için bir taslak oluşturun.

 Eğer müşterilerinizin karışık bir konuyu – çok aşamalı tedarik zinciri diyagramı gibi – anlamalarını istiyorsanız, sadece o an bahsettiğiniz kısmın görünmesini sağlayarak, sahnelerinizi parça parça birleştirin.

 

4. Mesajınızın kemik kısmını kullanın

 

Topluluğa birçok bilgi vermek yerine, mesajınızı desteklemeye yetecek kadar bilgi verin. Alakasız detayları sahnelerinizden çıkarın ve mesajınızın anlaşılması için gerekli olan bilgileri aktarın. Kemiğe kadar inin, daha derine değil.

İnsanlar bu kaotik dünyada bir bütünlük duygusu veren hikayeleri tercih ettiği için, sunumuzu başlangıcı, ortası ve sonu olan bir hikaye halinde düzenleyin. Böylece seyircilerinizin sunumunuzu takip etmesi kolaylaşır.

 

5. Seyirciye doğru değil de seyirciyle konuşun

 

Sunumlar kürsü konuşması, nutuk ya da (en kötüsü de) bir vaazdan ziyade arkadaşlar arasındaki bir konuşma gibi olmalıdır. Rahatlayın ve bir nefes alın. Teke tek konuşmalarda kullandığınız ses tonunu kullanın.

Gözlerinizin gruptaki kişilerle buluşmasına izin verin. Hikâyenizi bir akşam yemeğinde anlatırmış gibi anlatın. Notlarınızla oynamayın ya da notlarınıza bakarak konuşmayın. Notlara ihtiyaç duymayacak kadar rahat olana kadar prova yapın.

 

6. Her tür iletişim aracını kullanmaya bakın

 

Sahnelerinizi sunumun kendisi olarak değil de sizin toplulukla olan iletişimize yardımcı olan görseller olarak görün. Sunumunuzun sonunda, seyirci sunumu değil de sizi anlamış olduğunu hissetmeli.

 

7. Küçük aralıklar bırakın ki seyirci nefes alabilsin

 

Sunumunuz birkaç dakikadan daha uzunsa, seyircilerinize dinlediklerini hazmedecek zaman vermek için küçük aralıklar vermelisiniz. Bu aralıklar metropolisin grafik ve hareket yeteneklerini kullanarak yapabilir ya da seyircilere yönelteceğiniz bir sorudan oluşabilir. Ritmin dışına çıkmanız, anlattıklarınızın akılda kalıcı olmasına yardımcı olur.

Az önce bahsettiğimiz gibi, seyircinin pasif bir şekilde dinlemek yerine aktif katılımda bulunması, beynin farklı yerlerinin harekete geçmesini ve sunumun daha akılda kalıcı olmasını sağlıyor. Daha da önemlisi, sunuma seyircileri de katmak sonraki adımlar için hız kazanmanızı sağlayacaktır.

 

8. Seyirciyi soru sormaları için hazırlayın

 

İsteyeceğiniz son şey, “Sorusu olan var mı?” diye sorduğunuzda karşılaşacağınız sessizliktir. Soru cevap kısmının yararlı bir şekilde geçeceğinden emin olmak için, karşılaşacabileceğiniz sorular düşünmeye çalışın. O sorulara cevap olabilecek şeyleri sunumunuzdan çıkarın.

Peki ya seyirci soru sormayıp sadece oturmaya devam ederse? Panik yapmayın. 20 saniye boyunca yüzünüzde beklentili bir ifadeyle sessizce beklerseniz, sosyal baskı ilk sorunun sorulmasına neden olacak ve ardından diğer sorular da gelecektir.

 

 

 

About Cookie Usage

Uses cookies (and other techniques) to collect information about the use of the platform to analyze and improve for social media use and to ensure that ads are relevant to you. Read more about our cookie policy, terms and conditions, and privacy statement. By continuing to this site and accepting our cookies, you agree to the collection of information by us and third parties on the platform on this basis. Please customize your cookie settings below.